Hıltların Bozulması

Hılıtların bozulması:
Normalde hılıtlar, vücuttaki iç  ve dış faktörlerin etkisi ile devamlı olarak bir birine uyum sağlayarak dengesini muhafaza ederler. Bu faktörlerden birinin veya bir kaçının bozulması hılıtların terkibi, yoğunluğu, çok azlığı gibi dengelerinde bozulmalara sebep olarak çeşitli hastalıkların ortaya çıkmasına zemin hazırlar. Uygur tıbbında %70 – %80 hastalık sebebinin hılıtların dengesinin bozulmasından dolayı ortaya çıkan mizac bozulmasından kaynaklandığı öngürülür.
Dış Faktörler:
Genetik olan mizacımızın talepleri doğrultusunda ağırlıklı tükettiğimiz besin maddelerine göre vücudumuzda genel olarak mizacımıza uygun olan hılıt başka hılıtlardan üstünlük kazanarak mizacımızla ilgili dengeleri sağlasa da yaptığımız tek yönlü, yanlış beslenme alışkanlıkları ve beslenme  hataları hılıtların terkibini, rengini, miktarını, biçimini değişime uğratarak çeşitli hastalıklara sebeb olur.
1.Yemek ve içmek: Yemek yeme ve içmenin mizaca uygun olmaması veya fazla tüketimi, aşırı ve uzun süren diyetler, bozulmuş veya besin değeri eksik olan yemekler hılıtların terkiplerinde eksiklik ve hılıtlarda azalmalar veya coğalmalar ve yoğunluğunda  değişikliklere sebeb olur.
2.Hava şartları: Aşırı soğuk, sıcak, rutubet veya kuruluklara uzun süre maruz kalmak hılıtların mizacının bozulmalarına sebebiyet vererek hılıt kıvamında değişiklik ortaya cıkarır.
3.Yaşam tarzı: Aşırı derecedeki psikolojik baskılar, vücut yıpranmaları ve vücudumuza aşırı derecede yüklenmeler (uyku, hareket) hılıtların birinin veya birden fazlasının normalden fazla coğalmalarına veya azalmalarına sebep olur.
4.Mikroorganisma: Normalde vücudumuzda bulunan mikroorganizmalar ürettikleri ve sarf ettikleri her türlü maddelerle hılıtların dengesinin korunmasında etkili olur, fakat orta ve ağır derecedeki virüs ve bakteriyel enfeksiyonlar vücudumuza gerekli olan bazı besin maddelerinin çoğalması ve azalması veya çoğalan bu mikroorganizmalar hılıtlara karışarak o hılıtın içeriğinin bozulmasına neden olur.
İç Faktörler:
1.Sinir sistemi:  Genelde sinir sistemimiz vücudumuzda fazlalaşan hılıtları; aniden ortaya çıkan ishal, terleme, burun kanaması ve kusma gibi eylemlerle azaltmaya çalışır veya susama, acıkma ve birtakım besin türlerine karşı hissettiğimiz aşırı isteklilik duygularımız ile gerekli olan hılıtların çoğalmasını sağlar. Bunun gibi durumlar vücudumuzun sinir sistemimimiz aracılığıyla hIlıtların dengesini sağlamak için kullandığı en etkili etkenlerden biridir. Psikolojik hastalıklar ve sinir sistemimizdeki patolojik bozukluklar yukarıda bahsedilen sinir sistemimizin dengeleme fonksiyonlarının  yeterince işlevini görmemesine neden olur.
2.Kuvvet (Güç) bozulmaları: Uygur tıbbı insan vücudundaki organların fonksiyonlarını sağlıklı bir şekilde devam ettirebilmesi için önemli olan bir takım kuvvetlere (güç) sahip olduğunu ve bu kuvvetin (güç) vücuttaki organların funksiyonuna  göre fizyolojik aktivitetlerine katıldığını ve bu kuvvetin (güç) çeşitli sebeplerden dolayı azalması ve çoğalması halinde vücuttaki hılıtların dengesinin ve içeriğinin değişmesine sebeb olduğunu öngörür. Örneğin; bağırsaklarımızda bulunan emme gücünün (kuvvet) zayıflamasında vücudumuza alınan çeşitli besin maddelerinin eksilerek hılıtlardaki azalmaları ve terkibindeki eksiklikleri ortaya çıkarır.
3.Hılıtların birbirine karşı etkisi: Hılıtlar kendilerinde bulunan birbirine zıt olan kuru, sıcak, soğuk ve nemli gibi keyfiyatlarıyla (tabiat) bir birini dengeler. Bir veya birkac hılıtlardaki uzun süreli çoğalma veya azalmalar vücudumuzda buna bağlı olarak o hılıtın zıttının fazlalaşması veya azalmasına sebeb olur.

Burçlar ve Elementler

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder